Sayfalar

30 Kasım 2010 Salı

ABD gözünden Türkiye'de AKP iktidarının 6 yılı



29 Kasım 2010 Pazartesi

İNADINA: BARDAĞI YERE BIRAKIN BU GÜN

Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu.
-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
-50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.
-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profesör, "ama,
benim sorum şu ki :"Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne
olurdu?"-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.
-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.
-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı

Wikileaks Belgeleri

Bu belgeleri değerlendirmeden önce Amerika Birleşik Devletlerinden (ABD) bahsedelim.
ABD dünyanın tek gücü olarak görülüyor veya süper güç. Son yayınladığı güvenlik doktrininde 11 Eylül’den sonra bütün dünya’yı tehdit etmiş ya benimlesiniz ya da karşımdasınız demişti. İnternet ortamını tek başına yönetebilen bir güç hosting işlemlerinin yüzde 99 bu ülkede yapılmaktadır. Emrinde dünyanın en büyük istihbarat kuruluşları olan FBI ve CIA var. Ekonomik zenginliğinden bahsetmeye gerek yok çünkü dünyanın üçte ikisi alışverişte dolar kullanıyor. Böyle bir ülkeye saldıracaksınız kim inanır. Bu dönemde tek başına Robin Hood’luk olmaz yaptırmazlar. 

28 Kasım 2010 Pazar

Dilek Tutmak... :)



Adamın biri hastalanıyor. O gün canı, işe gitmek istemiyor. İçinden
Allah'a şöyle bir dua edeceği tutuyor:
-'Allah'ım, her gün işe gidip 8 uzun saat boyunca evim ve eşimin
rahatı için çalışıyorum. Eşim ise sadece oturuyor. Ne olur, bir
gün benim yerime geçip, ne kadar zor bir hayat yaşadığımı
görmesini sağla.'
Hikâye bu ya, birdenbire adamın dileği yerine geliyor. Ertesi sabah, karısının bedeninde uyanıyor.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Evliymişiz gibi davranalım

Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir
işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulube bulurlar. Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve birsürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir.
- Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der. Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:

TANRININ KAHVESİ

Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eskiüniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler.Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner. 
Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, plastik, cam,kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir. 
Herkes bir bardak secince, profesör şöyle söyler: 

Habib Baba...

Habib Baba, 4. Murad devrinin gizli, kimsenin bilmediği Allah dostlarındandır. Yaşlıdır,fakirdir,gariptir. Fakat Rabbinin katında da alemlere denk bir değerin sahibidir.
Yaşlı Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda Erzurum'dan İstanbul'a gelmiştir. Yolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider...  Niyeti, şöyle iyice bir keselenip, paklanmak... Bedenini de ruhuna denk kılmaktır.
Fakat hamamcı Habib babayı içeri sokmak istemez. 'Bugün' der, 'Sultan Murad'ın vezirleri hamamı kapattılar, dışarıdan müşteri alamıyoruz.'

Nereden geldiğini asla unutma!

Bir zamanlar Ayaz adlı bir köle varmış. Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mahmut'un kölesi olmuş. Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevmiş. Derken Sultan'ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın hazinedârı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve kibirleri yüzünden, sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler. Bu duygular içinde, özellikle Sultan yakınlardaysa ondan gün gectikçe daha çok şikayet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar.

26 Kasım 2010 Cuma

Hala Sizinleyse

1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz.

2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti. Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz.

3 yasınızdayken
 size özenle yemekler hazırladı. Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz.

4 yaşınızdayken elinize rengârenk kalemler tutuşturdu. Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz.
5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz.

6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda 'GITMIYCEEEEEEEM' diye ağlayarak teşekkür ettiniz.

7 yaşınızdayken size bir top hediye etti. Komşunun camini kırarak teşekkür ettiniz.

Ancak Yaşamın Sonlarında Öğrendim Ki...

Ögrendim ki... 
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsiniz. 

Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, 
Gerisini karsi tarafa birakirsiniz. 
Ögrendim ki... 
Guveni gelistirmek yillar aliyor, 
Yikmak bir dakika. 
 
Ögrendim ki... 
Hayatinda nelere sahip oldugun degil 
Kiminle oldugun onemli. 
 

25 Kasım 2010 Perşembe

Depremde Nerede Durmalı!!


Adım Doug Copp.
 
Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.
 
875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum, ve çok sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş milletler felaket 'azaltma' uzmanıydım. 1985'ten beri aynı anda gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.

Mevlana'dan Öğrendim



Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim..
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
öğrendim.

Zaman Paradoksu...


Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.
Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın
alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.
Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev
gereçleri, ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var .

HAYTAP

www.haytap.org

HAYTAP HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU , Türkiye’de doğanın , çevrenin ve hayvanların haklarının korunması için bu konuda aynı görüş birliğinde olan derneklerin bir araya getirmiş olduğu ilk federasyondur.

Aşk Nedensiz Sevmekmiş

Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler. Yaşlı bey huzursuzlanmış; "acelesi olduğunu, röntgen istemediğini" söylemiş.

ßaba iLe Cocuğu Arasındaki iLetişime Dair GüzeL ßir Yazı

Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar
susacaktım.
Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı.
Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır, onun
gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla
oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da, hadi odana git, derdi.
Yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir araya gelirdik
babamla.
Onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi duyuramayınca da
bağırırdım. Babam sinirlenir, 'Bütün gün insanlara kafa
patlatmaktan bunaldım, birde sen kafamı ütüleme!' derdi. Annem de 'Bütün
gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf da mı konuşturtmayacaksın
babanla?'diye çıkışır, beni odama gönderirdi.

23 Kasım 2010 Salı

Kocaoğlu: Başkanlığı bir gün önce bırakmam

İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "İzmirliler, büyük bir oy oranıyla beni beş yıllığına belediye başkanı seçti. Sağ olduğum sürece başkanlığı bir gün önce bırakıp gitmem. İzmirlilere 5 yıl borcum var. Ayrıca, belediye başkanlığını yarım bırakıp milletvekili adayı olmayı tüm başkanlar için doğru bulmuyorum." dedi.

Has Parti Kongreye Hazır

Halkın Sesi Partisi 28 Kasım Pazar Günü 1.Büyük Kongresi'ni gerçekleştirecek.
Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda saat: 10.00 gerçekleşecek Kongre için tüm Türkiye'de Has Parti teşkilatları hummalı bir çalışma sürdürüyor.
Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelecek onbinlerce Has Partili için il ve ilçe teşkilatlarınca yüzlerce otobüs kiralandı.

21 Kasım 2010 Pazar

90 Lı Yıllarda Çocuk Olanların Futbol Kuralları

1. Iyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.

2. Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

3. Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

4. Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.

5. Uç korner bir penaltıydı.

Kardeş demek hayat demektir.....

Kardeş demek hayat demektir... Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek... kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek... Hiçbir zaman sevgili kardeş gibi olamaz... kardeşin aşkı sevigiliden çoktur... Sevgili terk eder, kardeş yanında baki kalır... Sevgili emreder, kardeş teselli eder... Kardeş sevgiliden çok sever... Bilir misin bizde kardeşlik nedir... Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan ... senindir... .Yolun sonu uçurumsa eğer... kardeşim geri dön... İlk adım benimdir… 

Plak

PVC'den yani termoplastik malzemeden üretilen iki tarafına da kayıt yapılabilen bir dairesel yapıdır. Pikap veya gramofon denilen cihazlarda okunarak, üzerine kaydedilmiş ses izleri dinlenebilir.
Tarihçe
İlk plaklar 1880'lerde ortaya çıkmaya başladı. Bu dönemlerde ebonit denilen oldukça kırılgan ve sıkıştırması zor malzeme kullanılmaktaydı. 1890 ların sonlarına kadar bu malzemeden yapılmış plaklar kullanıldı fakat Berliener tarafından geliştirilen yeni bir plastik maddenin kullanılmasıyla kırılganlığı önlendi.

20 Kasım 2010 Cumartesi

Doğan Cüceloğlu - 'Bir öğrencimin bana öğrettikleri'

Kaliforniya´da Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesi´nde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu. İkinci olarak çok iyi bir öğrenciydi; bütün sınav ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu. Ayrıca, çok hanımefendi, çok nezih bir kişiliği vardı. Bölümün bir pikniğinde kız öğrencimin nişanlısıyla tanıştım ve itiraf edeyim, ilk aklımdan geçen, "Armudun iyisini" düşüncesi oldu. Yukarıda özelliklerini saydığım o güzel kızın bana tanıştırdığı erkek, yirmi yedi-yirmi sekiz yaşlarında, saçı biraz dökülmüş, şişman denecek kadar toplu, çirkin, kısa boylu biriydi. Bu kişiye parası için yüz vermiş olabileceğini düşündüm. Daha sonra öğrendim ki, bu genç adamın parasal gücü yok; başka bir üniversitenin psikolojik danışmanlık bölümünde doktora öğrencisi olarak okula devam ediyor ve ileride akademisyen olarak kariyer yapıp profesör olmak istiyor.

Anadolu'daki Eserler


·       İLHANLILAR=Amasya Şifahanesi, Erzurum Yakutiye Medresesi, Niğde Hüdavent Hatun Kümbeti
·       KARAKOYUNLULAR= Van Ulu Camii, Ahlat Erzen Hatun Kübeti
·       KARAMANOĞULLARI=Aksaray Ulu Camii, Karaman Hatuniye K ümbeti
·       CANDAROGULLARI= Kastamonu İsmail Bey İmareti 

Sigaranın Tarihçesi


1492'den önce: Amerika kitasının yerlileri tedavi ve dini amaçlarla tütün üretimi yapıyorlardı.






1492: Kristof Kolomb Amerika'yi kesfetti. Avrupa'ya döndüğünde yaninda bu kıtada daha önce hiç görülmemiş olan tütün tohumları ve yaprakları vardı. Kolomb'un mürettebatından Rodrigo Jerez tütün içerken görüldü ve şeytan tarafından ele geçirildigi iddia edilerek hapis cezasına çarptırıldı.

Öğretmen Öğrenci Diyalogları

1.Hacim nedir? 
Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2. 
sorusu: `Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.` Öğrencimizden 
gelen 

12 Kasım 2010 Cuma

Dünya genelinde geçerli olan seks yasaları


Birbirinden ilginç dünya genelinde gerçekliği var olan ‘seks yasaları’…

• Arizona-Cottonwood yasalarına göre; çiftlerin, "patlak lastikli" otomobil içinde sevişmeleri yasak.

• Columbia-Cali yasalarına göre, gelinin annesi, gerdeğe giren çiftlere yatağın bir kenarında oturarak tanıklık etmek zorunda.

11 Kasım 2010 Perşembe

Bizim Bayramımız Onların Felaketi Olmasın

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Bayramdaki 9 günlük tatilde, Türkiye'nin her yerindeki belediye sahipsiz hayvan bakımevlerindeki onbinlerce köpek aç ve susuz bırakılacak.

10 Kasım 2010 Çarşamba

Bahçeli Twitter'da

Sosyal medyaya bir lider daha


Twitter'a cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu ve devletin üst düzey yöneticilerinden sonra MHP Genel Başkanı devlet Bahçeli'de katıldı.

Kılıçdaroğlu: Sıra Bizde

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Twiiter'dan takipçilerine 10 Kasımla ilgili Tweetler yazdı. Kılıçdaroğlu, Atatürk'e hitaben sen yapacağını yaptın sıra bizde diyerek ülkeyi Atamızın istediği çağdaşlık hayaline ulaştırmaya talip olduklarını yazdı.

AB İlerleme Raporu

Avrupa Birliği, Türkiye'yeden dün yayınladığı ilerleme raporuna göre hareket etmesini istedi.
İlerleme Raporu şu şekilde;

1-"İnsan hakları savunucuları çalışmaları nedeniyle yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır."
2-"AİHM başvuruları sayısında dördüncü yıldır artış gerçekleşmiştir. 2009 Ekim ayından bu yana 5728 yeni başvuru yapılmıştır."
3-Deniz Feneri davası devam etmektedir. Ancak davayla ilgili iddianame mahkemeye sunulmamıştır.

9 Kasım 2010 Salı

Ağca TRT Haber'de

Mehmet Ali Ağca ;


Patikan bana papa'yı öldürmeyeceksin dedi...
 Yaralama mı istediler...

Bu Gün Salı

Yarın bütün gazetelerin üç sayfası meclis haberleri olacak büyük bir ihtimalle...
Salı günleri mecliste grup toplantıları var...

İstiklal ve Çocuklar

Küçük yaşta, para kazanmak için istiklal caddesinden gelip geçenleri eğlendirerek, harçlıklarını çıkartan KÜÇÜK ADAMLAR

8 Kasım 2010 Pazartesi

Eklemek İstedim :)

İstanbul ve Martılar

İsTaNbUl Bir Bahar Günü

Halk Atasına Koştu 29 Ekim 2010

Twitter'dan Haberler

1. Fatmagül'ün tecavüzcülerinin derdi Meclis'i gerdi. Dizinin topluma etkilerini araştırmak için TBMM'de alt komisyon kuruldu :)2. Cinsel Sorunların Tedavisi Var...http://www.sagligimicinhersey.com/Hastalik_CinselSH_Detay_896_Cinsel_Sorunlarin_Caresi_Var!.html
3. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan,

7 Kasım 2010 Pazar

2011 Genel Seçimleri

Önümüzdeki genel seçimlerde siyasi ortam böyle devam ederse, en sıkıcı ve sonuçları tahmin edilmiş seçimlere gireceğiz galiba…
            Bunun nedenlerine bakarsak… Ak Parti seçimlere en hazır parti olarak görülüyor. Ayrıca Ak Parti en güçlü dönemini yaşıyor. Kendi istediği reformları yapmış, referandumdan güçlü bir şekilde çıkmış ve oyu nasıl alacağını çok iyi bilen bir ekiple çalışıyor. Erdoğan, karizmatik liderlik özelliğini çok iyi kullanıyor. Anadolu insanın ne istediğini biliyor. İstediği kişinin üzerini çizip yeni kişilerle yola devam etmesini biliyor.